Modern çağın günlük hayatımıza getirdiği her yeniliği büyük bir iyimserlikle karşılıyoruz. Teknolojik gelişmelerin insan hayatını sözde kolaylaştırmasıyla, insanlığa hediye edildiği söylenen her zaman kazanımını bir medeniyet ve gelişmişlik göstergesi olarak benimsiyoruz. Öleceğini bilen tek canlı olan insanın, var olduğu günden bu zamana kadar her yeniliği sorgulamadan kucaklaması, kendisi için sergilediği en kötü davranış biçimi oluyor. Geçmiş yıllara oranla insanların olgunlaşma yaşlarının her geçen gün daha da yukarılara çıkması, hangi medeniyetin ya da hangi gelişmişliğin göstergesi düşünmek gerekiyor. Bireyin geçmişine duyduğu özlem her fırsatta dile getirilirken, geçirdiğimiz her yirmi dört saatlik dilimin kalitesi yıllar geçtikçe azalıyor ve içeriği anlamını kaybediyor. Varlık bilinci kavramını, popüler kültür diye adlandırılan bir doyumsuzluk girdabına tercih ediyoruz. Olmazsa olmaz dediğimiz, bize keyif ve haz veren ne varsa içten içe hayat endişemizi artırıyor. Bugünün zihin yapısı, konfor bağımlılığıyla eritiyor sorumluluk duygularımızı. En çok üniversite mezunu sayısına ulaştığımız bu dönemde, eğitim sistemi toplumumuzda malesef hiç bir rahatsızlık hissettirmiyor.
Modern çağın günlük hayatımıza getirdiği her yeniliği büyük bir iyimserlikle karşılıyoruz. Teknolojik gelişmelerin insan hayatını sözde kolaylaştırmasıyla, insanlığa hediye edildiği söylenen her zaman kazanımını bir medeniyet ve gelişmişlik göstergesi olarak benimsiyoruz. Öleceğini bilen tek canlı olan insanın, var olduğu günden bu zamana kadar her yeniliği sorgulamadan kucaklaması, kendisi için sergilediği en kötü davranış biçimi oluyor. Geçmiş yıllara oranla insanların olgunlaşma yaşlarının her geçen gün daha da yukarılara çıkması, hangi medeniyetin ya da hangi gelişmişliğin göstergesi düşünmek gerekiyor. Bireyin geçmişine duyduğu özlem her fırsatta dile getirilirken, geçirdiğimiz her yirmi dört saatlik dilimin kalitesi yıllar geçtikçe azalıyor ve içeriği anlamını kaybediyor. Varlık bilinci kavramını, popüler kültür diye adlandırılan bir doyumsuzluk girdabına tercih ediyoruz. Olmazsa olmaz dediğimiz, bize keyif ve haz veren ne varsa içten içe hayat endişemizi artırıyor. Bugünün zihin yapısı, konfor bağımlılığıyla eritiyor sorumluluk duygularımızı. En çok üniversite mezunu sayısına ulaştığımız bu dönemde, eğitim sistemi toplumumuzda malesef hiç bir rahatsızlık hissettirmiyor.
Yorum Gönder